Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: SUNAY DUR YENİ YAZISIYLA SİZLERLE
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 05 Aralyk 2008
Geçerli Tarih: 29 Nisan 2024, 04:39
Site: kaledran com eski sitemiz
URL: http://www.kaledran.com/deneme/yazar.asp?yaziID=142
ESKİNİN KIYMETİ
Eski her zaman eskidir ama zaman geçtikçe kıymeti anlaşılan ve anlaşılamayan birçok şey vardır. İnsanlarımız bazı şeylerin kıymetini ellerinden çıktıkları zaman anlarlar. Sorduğumuz zaman kimine göre eskiden yaşam tarzı şimdikinden iyiydi,kimilerine göre şimdi daha iyi.
Teknolojinin hızla gelişmesinin bir sonucu olarak insanların yaşam tarzıda hızla değişmeye başladı. Eski gelenek ve görenekler ağır ağır eriyerek kaybolmaya durdu. Birlik beraberlik ruhu yok olmaya durdu.
İnsanlar eskiden küçücük şeylerle mutlu olmasını bilirlermiş.Ama şimdi nerdee. seksenli yıllarda biz daha ufacık çocukken televizyon bir iki kişide vardı.Oda akşamları yayın yapardı ve televizyon olan o ev tıklım tıklım olurdu.Hiç unutmam çalıştada bir akrabamızda vardı;eğer bir yer bulup oturduysan hiçyerinden kımıldamaman gerekirdi televizyon izlerken.Çişim geldi diye yerinden bir kalkarsan aynı yere oturma şansın yüzde sıfır.Kıyı köşe yer ara ondan sonra.İşte insanlar o zamanlarda kısa sürede yayın yapsa televizyonu ilgiyle izlerlerdi .Ama şimdi yedi gün yirmidört saat binlrce kanal yayın yapıyor izleyecek proğram bulamıyorsun.
Bugün insanlar çok çalışmalarına rağmen geçim sıkıntısı almış başını gidiyor.Eskiden olsa insanımız belli dönemlerde çalışır belli dönemlerde rahat şekilde yaşarlarmış.Tabi yaşı ilerlemiş amcalarımıza sorduğumuz zaman bazıları şimdiki hayat tarzı daha iyi diyor,kimiside eskinin gözünü seveyim.
Biz çocukken doğru dürüşt oyuncak yoktu ama bizler yaratıcıydık. Elimize geçirdiğimiz su hortumunu direksiyon şekline getirir arkasındaki kazığın ucuna birde tel bağlayıp o hortum tekeri itekledikmi bizden mutlusu yıktu.Şimdi ise çocuklarımızda oyuncağın sayısı bellisiz dönüp bakmıyorlar.
Ha birde bizim eski düğünlerimiz varmış.Anlattıklarına göre çokta güzel oluyormuş.Gelin almaya gitmeler, kına geceleri,...vs. Hele gelin arabalarının önüne ip germeler.Şimdi nerdeee; bir çalgıcı tut akşam iki üç saat çalsın al sana düğün.Şimdi davetiye bile bastırılmıyor pek.Kooporatiften bir anons tamam. Tabi bu bizim insanımızla alakalı birşey değil, teknolojiyle hayatımıza giren bir takım yenilikler.
Eskiden insanlar akşamları genelde misafirlige çok giderlermiş. Akşam geç saatlere kadarda oturulur, eğlenilir,sohbetler edilirmiş. Şimdi misafirliğe gidilmiyormu? Gidiliyor ama ya televizyonda dizi izleniyor yada geçim lafıyla girilip seçim lafıyla çıkılıyor.Artık insanların derdi çok.Herkes derman arar durumda.
Hiç unutamam yine biz küçükken okullar tatile girdikten sonra ana baba diyarı Çalış'a gitmek için can atardık.Ya Mustamın'dan itibaren Çağlanbaşı'ndan devam ederek yayan Çalış'a kendimizi atardık.Yada Şİmdiki içme suyunun kaynağını bulunduğu Kocadere olarak adlandırılan yerden aynı yayan giderdik. Ama şimdi bırak yayan vasıtayla bile gitmiyoruz.
Kaledran yemyeşil güzelliğiyle dünyadaki bir cenneti andırıyor adeta.Tabi son zamanlarda yavaş yavaş sera örtüsüne bürünmeye durdu.Olsun yinede eskiden beri güzel olan ve değişmeyen ender güzelliklerden biri bizim köyümüz.Tabi teknolojik gelişmeler insanımızın yaşam tarzını değiştirsede neşesini ve sevecenliğini asla değiştirmemiş.
Zaman ilerledikçe insanlar ister istemez bir takım değişikliklerle karşılaşıyor.Şimdi para çok geçim zor deniyor.Tabi zor olacak;eskiden çamaşır makinesimi vardı,elektrik faturasımı vardı,ziraatçı borcumu vardı,insanlar bu kadar sıkmı hasta oluyordu,hazır çocuk bezimi vardı,herkeste arabamı vardı,...vardı,vardı.
Ee bosuna dememişler "Eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı" diye.Yinede her günün ve her dönemin, her yeniliğin kendine göre güzellikleride vardır.Mesela şimdi bas düğmeye anında uzaktaki yakınların karşında,bas düğmeye dünyadaki son dakika gelişmelerini hemen öğren, bas düğmeye elle iki günde yıkanan çamaşırı makineniz iki saatte yıkasın.
Tüm güzellikler sizlerle olsun. SUNAY DUR